22 Nisan 2015 Çarşamba

Uçaklar mı Daha Tehlikeli Yoksa Katırlar mı?


Uçaklar mı daha tehlikeli yoksa katırlar mı diye sorulsa ne yanıt verirdiniz?

Bir belgesel kanalında denk geldiğim çarpıcı istatistik ilginç bir veriyi ortaya koyuyordu. Uçak kazalarında ölen insanların sayısı, kırsal alanda kullanılan eşek, katır vb. hayvanların sebep olduğu ölüm sayısından çok daha azmış! Yani esas korkuyu uçağa binerken değil de köyde eşek gördüğümüzde mi hissetmeliyiz acaba!?



Bu ilginç istatistik tartışıla dursun, biz bu yazımızda Türkiye’nin büyük hava yolu şirketlerinden ikisinin uçuş sorgulama süreçlerinin karşılaştırmalı incelemesini yapacağız. Bunu yaparken ki amacımız elbette bir firmanın reklamını yapmak veya diğerini kötülemek değil; iyi örnekleri ve kullanışsız noktaları masaya yatırmaktır.


  •       İlk gözümüze çarpan şey kişi sayısı seçim farklılığı. Bilet alırken çoğunlukla 1 veya 2 kişilik alım yapılır. Her iki örnek de 1 sayısını otomatik getiriyor. Fakat 2 kişi seçileceği zaman iki ara yüz arasındaki fark kendini ortaya çıkarıyor. A örneğinde 2 kişi sayısına sadece bir tıklama ile ulaşmak mümkün; rakam giriş alanının yanında bulunan + işareti kolaylıkla algılanabilir durumda. Fakat B örneğinde yine 2 sayısına ancak iki hamle ile ulaşılabiliyor. Üstelik bu iki hamle için fareyi farklı noktalara da sürüklemek gerekli. Bu da kullanıcının yanlış yere tıklaması riskini içeren dezavantajlı bir duruma sahip.
Kişi sayısının arttığı durumlarda ise yine ilk örnek algı açısından avantajını koruyor. Çünkü + işaretine yolcu sayısı kere basmak zor değil. Daha basit ve kullanışlı.

A) 
B)




  •       Diğer bir fark ise takvim gösterimi bölümünde ortaya çıkıyor. A örneğinde iki aylık dilimler halinde kullanıcıya sunulurken, B örneğinde durum tek ay ile sınırlandırılmış durumda. Burada A örneğinin avantajı; kullanıcının tek bir hamlede istediği tarihi seçme rahatlığıdır.

A)
B) 


  • Yine tarih alanında kendini gösteren bir diğer fark ise dönüş tarihi önerisidir. Yukarıdaki takvim örneklerinde görüleceği gibi; A örneği, dönüş tarihini 1 hafta sonrası olarak otomatik önerirken (ki bu mantıklı bir öneri), B örneği ise varsayılan olarak ilk seyahat tarihi ile aynı günü öneriyor. Uçakla aynı gün içerisinde gidip dönen yolcu sayısının pek az olacağı düşünülürse, B önerisi çok da kullanışlı gibi görünmüyor.

Tabi burada istatistiksel yöntemlere başvurmak da oldukça faydalı olabilir. Yani havayolu firmasının geçmiş kayıtlarından, X şehri ile Y şehri arasında seyahat etmek için gidiş dönüş bilet alan yolcuların gidiş dönüş tarihleri arasındaki fark bilgisine ulaşılarak en çok gerçekleştirilen kalma süresi verisi değerlendirilebilir. Bu gibi daha bir çok veri değerlendirilerek kullanıcıya daha hızlı öneride bulunan akıllı algoritmalar geliştirilebilir.

  • Son olarak kullanıcıya, karar verirken esneklik sağlayan çözümlerden birini inceleyelim; hava alanı seçimi.

Bir şehirde birden fazla hava alanı varsa tüm bu olasılıkları kapsayan bir seçenek de sunulmalı. Bu sayede yolcu bir hava alanı önemsiz tüm seyahat alternatiflerini aynı sorgulama ile görebilir. Örneğin İstanbul için; “İstanbul – Tümü” gibi bir seçenek olmadığı sürece iki hava alanı alternatifini de ayrı ayrı sorgulamak gerekecektir. Üstelik bir de varılacak noktadaki havaalanı sayısı da çok ise denenmesi gereken kombinasyon sayısı da o oranda artacaktır. Bu da kullanıcı açısından tek bir seyahat için birden fazla sorgu ve kafa karışıklığı demek oluyor. Bu yüzden İstanbul seçileceği zaman sadece aşağıdaki seçimleri sunan bir yapının pek de kullanışlı olmadığını söyleyebiliriz.



Tabi tüm olumsuz kullanıcı deneyimlerine rağmen “Para konuşur” sözü de geçerliliğini koruyan durumların başında geliyor. Yani kullanıcı, faydasına olacak bir alternatif için tüm olumsuz deneyimlere karşı göğüs gerebilir. Fakat kullanıcı gözünden tasarlanmamış, özensiz bir tasarımı kullanırken söyleneceği ve zorlanacağı kesin. Neden bezdirmeden daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmayalım ki?

22 Mart 2015 Pazar

Ürün Geliştirmenin Önündeki Engeller

Ürün Geliştirmenin Önündeki Engeller


Kullanışlılık kısmen göreceli bir kavram aslında. Neyi referans aldığımızla ilgili. Yani bir ara yüz, daha iyisi karşımıza çıkana değin bize çok kullanışlı gelebilir. Ancak daha iyisini görünce birden eskisinin pabucu dama atılıverir. Ne oldu önceki ‘mükemmel’ olan tasarıma?

Tabi bu değişime adaptasyon herkes için böyle olmuyor. Yeni tasarım her ne kadar daha kullanışlı tasarlansa da kafalardaki duvarları yıkmak öyle kolay değil. Bunun genellikle iki temel sebebi oluyor.

Tasarımcının / Tasarım Ekibinin Kapalı Bakış Açısı
Bir aşçı yaptığı yemeğin; en güzeli, en lezzetli, en besleyici olduğunu düşündüğü sürece aynı yemeği yapmaya devam eder. Hiçbir gelişim ve ilerleme de sağlayamaz. Fakat müşteri şikayetlerine ve taleplerine kulak asmak, gelişim için bir maden bulmak kadar değerlidir. Diğer önemli nokta ise kendini müşterinin yerine koymak yani pişirdiğini yemek.
Ve üçüncüsü de hizmet verilen kişilerle sohbet etmek, anlamak, tanımak, empati yapmak. Bu adımlar türetilebilir elbet. Fakat tüm adımları özetleyen anahtar sözcük muhtemelen empati olacaktır.Bir tasarımcı yada tasarım ekibi de yaptığının en iyisi olduğu yanılgısıyla hareket ederek; şikayet, öneri ve dolayısıyla gelişimi reddederse başarısının uzun sürmeyeceği kesindir.

Yaklaşım:Müşteri her zaman haklıdır.” sözünün içini doldurarak, “Gerçekten haklı olduğu noktalar olabilir.” deyip dinlemek ve gerçekten anlamaya çalışmak olmalıdır.

 Sadık Alışmış Kullanıcılar
Ürünün mevcut kullanımına alışmış kullanıcılardan gelen geri bildirimlerin doğruluğuna da kuşkulu yaklaşılmalıdır. Çünkü alışkanlıklarımız hayatımızı yönlendirirken bir yandan hayatımızı sınırlıyor aslında. Haliyle eski kullanıcılar, eski alışkanlıkların birer savunucusu olacaklardır. Fakat diğer yandan da ürünün açıklarını ve eksiklerini de en iyi gören kişiler yine eski kullanıcılar olacaktır. Bu yüzden onlardan gelecek yorum ve talepleri dinlerken temkinli olmakta fayda var.

Windows Office eski ara yüzünden yenisine geçtiğinde eski kullanıcıları tarafından çok tepki almıştı. Yeni ara yüz onlara çok karmaşık geliyordu. Neyi nerede bulacaklarını bilemez haldelerdi ve her fırsatta memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlardı.


Fakat yeni tasarım zaman içinde kendini kabul ettirdi. Bunun sebebi ise yeni ara yüzün arkasındaki detaylı istatistiksel çalışmadır. Her bir alan tek tek yeni kullanıcılar ile test edilerek, en kullanışlı ve kolay tasarım hedeflenmeseydi bu tasarım asla kendini kabul ettiremeyecekti. Yani bu devrim niteliğindeki değişimin haklı ve sağlam gerekçeleri olduğunu söylemeliyiz. Bu yüzden köklü değişimlerde evdeki bulgurdan da olmamak için istatistiksel test süreçlerini çok daha fazla yapmalı.

Yaklaşım: Orta yolu bulabilen ve yumuşak geçiş sağlayan yöntemler geliştirilmeli, eski müşterileri de sevdirebilecek sempatik yollar bulunmalıdır.


Her zaman daha iyisi olmuştur ve olacaktır da. Bunu; daha fazlasını isteyen şişman ve arsız çocukların doyumsuzluğu gibi veya rekabetin zorunlu kıldığı bir yol gibi görmemek gerek. Daha iyiye ve mükemmelliğe olan eğilim, yönelim ve insanın doğasında doğuştan var olan gelişim dürtüsünün bir neticesi olarak tanımlamalı. Ne güzel demiş Yunus Emre, ‘Oldum demek, öldüm demektir.’ diye.

14 Şubat 2015 Cumartesi

Garanti Bankası Veri Tabloları Kullanıcı Deneyimi ve Önemi

Şimdi de Garanti Bankası internet bankacılığı bilgi tablolarına göz atacağız.

Normal bir insan beyni bilinç koyarak aynı anda ancak tek bir şeye odaklanabiliyor. Refleks söz konusu ise bilinç kullanılmıyor. Tüm kullanıcıların müthiş bir bilgisayar tecrübesi olmadığı için, kullanıcıların bilgisayar kullanım refleksinin temel düzeyde olduğu düşünerek tasarım yapmak yanlış olmayacaktır.

  
1- Tabloda Aktifleşmeyen Mouse Scrollu
Mouse scrollu sayfa için aktif iken tablo üzerine geldiğinde tabloya etki etmiyor. Örneğin bu durum, vadeli hesap faiz oranları tablosunda söz konusu.

Kullanıcı, tabloları görüntüledikten sonra içindeki verileri okumaya ve yorumlamaya odaklanacaktır. Bu odaklanmayı bölmemek ve kullanıcıya daha iyi bir deneyim sunmak için, mouse scrollu tablo üzerinde herhangi bir yerde iken tabloya etki ettirilebilir.

Fakat şu an kullanıcı tablo içerisinde inceleme yapmak için tablonun çubuğuna tıklayarak yukarı aşağı sürüklemek zorunda. Bu da kullanıcının anlık olarak, odaklandığı yerden kopması, başka bir işlem yapması ve ardından da yine eski odaklandığı şey için kendini hazırlaması anlamına geliyor. Tüm bu süreçler belki bir veya birkaç saniye sürse de konsantrasyonu bozmamak, kullanıcı deneyimi performansı açısından oldukça değerli.

2- Bilgi Tabloları – İşlem Ekranları Etkileşimi
Bilgi tabloları genellikle, kullanıcının karşılaştırma yapmak için incelediği tablolardır. Bu tablolara erişim ise ya veri girişi yapılacağı zaman bilgi verme amaçlı konulan bir link (fon alım ekranında fon türleri ve getiri oranları bilgi tablosuna yönlendirme) yada menüde farklı bir bilgi verme alanından erişilebilir. Örneği somutlaştıracak olursak; vadeli hesaba parasını yatırmak isteyen bir kullanıcı vadeli hesap ekranından giriş yaptığında vadeli hesap faiz oranlarını gösteren linke tıklar ve detayları görür. Ardından önceki ekrana geri dönerek bilgi tablosunda karar verdiği vade türünü seçer. Yaptığı seçimin tam adını aklında tutması, diğer sayfaya geçtiğinde doğru seçeneği bulması da gerekecektir. Ancak bu seçimler her zaman örnekte görüldüğü gibi akılda tutulabilir olmayabilir. Mesela uzun, rakam ve harflerden oluşabilen fon ve bono gibi birçok seçenek de olabilir. Bunların akılda tutulması da haliyle zorlaşacaktır.

Bunu aşarak, kullanıcıya daha akıcı olan ve hafıza zorlayıcı olmayan bir tecrübe sunmak mümkün. İlk çıkan veri tablosundaki satırların başına seçim amaçlı butonlar konması faydalı olacaktır. Butona basıldıktan sonra satın alma sayfasına geçiş yapılır ve otomatik olarak seçim bilgileri forma aktarılır. Kullanıcı da sadece tutarı girerek işlemini gerçekleştir.

Bu butonlar aynı zamanda satış performansını da arttırabilir. Çünkü bilgi tablosuna menünün farklı bir yerinden sadece bilgi almak amaçlı erişen bir kullanıcıya da sunulacaktır. Kullanıcı dilerse o anda seçim butonuna basarak fon alma sürecine yönlenmeye karar verir ve bir müşteri daha kazanılmış olur.


Özetle; bilgi tablolarının okunabilirliği kullanışlılık açısından oldukça önemlidir. Çünkü bu tablolar kullanıcının karar sürecini direkt etkileyen alanlardır. İkinci olarak da bilgi tabloları ile işlem ekranları arasında sadece bir bağlantı köprüsü oluşturmak yerine seçim bilgilerini de transfer etmek, kullanıcıya kolaylık sağlayacaktır.

Tasarımlarda 'Just In Time' Yaklaşımı!

Bu yazımızda Garanti Bankası internet bankacılığında bulunan işlem açıklaması ve kayıt alanından yola çıkarak 'Just In Time' yani 'Tam Zamanında' yaklaşımına değineceğiz.




Açıklama Kayıt Alanı
Yapılan işlemlere açıklama yazma gerekebiliyor. Ancak tekrar eden işlemlerde aynı açıklamanın tekrar tekrar girilmemesi için kaydetme özelliği iyi bir hizmet. Tabi bu açıklama bilgisinde olası bir değişikliğin de kaydedilmesi ihtiyaç olabilir. Sayfada buna da yer verilmiş.



Ancak bunu bir adım daha ileri götürmek de mümkün.
Açıklamanın değiştirilerek kaydedilme durumunu ele alırsak; bu ancak kullanıcının tekrarlı yaptığı işlerde artık bir değişiklik yapması gerektiği durumda söz konusu olabilir. Bu da her işlemde söz konusu olmayan bir durum olacaktır. Her seferinde kayıt değişikliği gerekliliği olsaydı kaydedilmenin anlamı olmazdı zaten. Örneğin ‘Aidat’ yazılı bir açıklama her seferinde değiştirilmez.
Bu senaryodan hareketle, açıklama alanının altındaki kaydetme yazısına ihtiyaç oldukça azalıyor. Üstelik kullanıcılar transfer işlemlerinde hata yapmamak için her alanı dikkatlice incelemek durumunda olacaklarından, bu kaydetme yazısını da her seferinde dikkatlice okumak zorunda kalacaklarıdır.

Akıllı Kayıt:
Bu yazının her seferinde çıkmasının gerekliliğini tartışırken elbette kaydetme özelliğinin kaldırılması gerektiğini söylemiyoruz. Burada yapılabilecek şey ihtiyaç duyulduğu anda bu özelliğin görüntülenmesini sağlamak olabilir. Otomotiv sektöründe sıklıkla kullanılan ‘Just In Time’ yaklaşımı örnek alınabilir.  Bu yaklaşım Vikipedi'de şu şekilde tanımlanmıştır: "ihtiyaç kadar talebi, mükemmel kalite ile artıksız olarak bir an önce üretmek ve istendiği zamanda doğru yere nakletmektir. Örneğin tedarikçiler ana üreticinin üretim durumuna göre tam zamanında yani ihtiyaç duyduğu anda hizmetlerini sunarlar. 

Bu yaklaşım örneğimize şu şekilde uyarlanabilir; web sayfası veya uygulama ekranı ana üretici olsun. Duruma göre aktifleşen kodlar ise tedarikçiler olarak düşünülebilir. Somutlaştırırsak; açıklama alanı altındaki onay kutusu ve açıklama yazısı sayfada görüntülenmeyecek şekilde gizlenir. Açıklama hücresine de bir önceki kayıtlı bilgi otomatik olarak getirilir (mevcut durumda olduğu gibi). Hücre içeriği kontrolü yapılarak, açıklama yazısında herhangi bir değişiklik olması durumunda gizlediğimiz onay kutusu görünür hale gelir. Bu çok da zor olmayan bir kontrol alt yapısı ile mümkün aslında.

Yazının Kısaltılması:
Bir diğer iyileştirme ise açıklama yazısında olabilir. Mevcut yazı fazlaca uzun gibi. Bu dört satırlık yazıyı ‘Sonraki işlemimde hatırla.’ şeklinde düzenleyerek tek satıra düşürmek de mümkün.

Kazanımlar:
  • Kullanıcı her seferinde ihtiyacı olmayan bir alanı görmekten ve okumak zorunda kalmaktan kurtulur.
  • Sayfa sadeleşir ve pencerede daha fazla bilgi görüntülenebilmesi sağlanır.
  • Sade görüntü kullanıcının zihninde de sadelik yaratacağı için kullanıcıda olumlu hislerin gelişmesi sağlanır. Tersi düşünüldüğünde; ne kadar çok bilgi ve karmaşıklık olursa o kadar çok kafa karışır, göz korkar, soğuma hissi baş gösterir.
  • Kullanıcı açıklama alanına yazmaya başladığı anda aktifleşen kaydetme altyapısı, kullanıcıya sayfanın aktif ve canlı olduğu hissini verir. Kullanıcı aksiyonlarına göre şekillenen sayfalar kendini daha sıcak hissedilen tasarımlardır. (Tabi anlaşılabilir olduğu sürece ve aşırıya kaçmadıkça!)
  • Kısaltılan yazı kullanıcıyı daha az yorar ve daha hızlı işlem yapmasını sağlar.

12 Şubat 2015 Perşembe

Garanti Bankası İnternet Bankacılığı İşlem Dökümleri Kullanici Deneyimi (UX)

İşlem Dökümleri

Garanti Bankası internet bankacılığında işlem dökümü alanı bir tablo ile müşteriye sunulmakta. Az işlem planı olan müşteriler için bu tablo oldukça yeterli. Ancak çok sayıda ileri tarihli işlem yapmak isteyen bir kullanıcı için durum böyle değil.

İşlem tutarına göre küçükten büyüğe sıralama, varsayılan olarak sunulmuş. Diğer sütunlara göre sıralama yapmak imkanı ise tanınmamış durumda.




İşlem dökümü listesinin sunulma amacına odaklanırsak; bir kullanıcı, işlemleri öncelikle gerçekleşecek tarihlerine göre incelemek isteyecektir. Çünkü ileri tarihli işlemlerinin hangisinin önce gerçekleşeceği bilgisi gerekecektir. Buna göre fon bozdurmak veya para transfer tarihini geciktirmek gibi önlemler planlayabilir.

1- Tarihe Göre Sıralama
Bu yüzden varsayılan olarak tutara göre değil de tarihe göre sıralanması daha doğru olacak ve kullanıcı da tabloyu daha doğru ve kolay yorumlayacaktır.

2- İsteğe Göre Sıralama
Ancak kullanıcı tutara göre veya diğer verilere göre sıralayarak da incelemek isteyebilir. Bu ihtiyaç olasılığına da yeterli esneklikte bir işlevsellik sunmakta fayda var. Bunun için ilgili tabloda sütun başlığına tıklandığında o sütunu küçükten büyüğe sıralayan, tekrar tıklandığında ters sıralayan bir yapı tasarlanabilir. Böylece kullanıcı tabloyu dilediği şekle rahatça sokarak incelemesini yapabilir.

11 Şubat 2015 Çarşamba

Garanti Bankası İnternet Bankacılığı İşlem Tarihi Seçimi Kullanıcı Deneyimi (UX)

Garanti Bankası internet bankacılığı yenilenmiş arayüzle müşterilerine hizmet vermekte. Biz de bir kaç işlem yaparken UX gözlüğümüzü taktık ve bazı noktada iyileştirme yapılabileceğini gözlemledik.

İleri Tarihli İşlem
İleri tarihli bir işlem emri verirken 'İşlem Tarihi' alanı tıklamaya engellenmiş durumda. Aktifleşebilmesi için sadece 'İşlem tarihini seçmek istiyorum.' alanını işaretlemek gerekiyor. Yani tarihi değiştirmenin şarta bağlı dokunulmazlığı var.



Halbuki kullanıcı yapacağı işlemi öncesinden planladığı için aklında girmesini düşündüğü bir tarih vardır. Bu tarihi de uygun olan ilk yere girmek isteyecektir. Ancak gördüğü tarih alanına tıkladığında korumalı olduğu ve değiştirilemediğini fark edip kafası karışabilir.

Oysa, tarih alanına tıklanınca; 'İşlem tarihini seçmek istiyorum.'  alanı otomatik olarak aktifleşebilirdi. Bu sayede kullanıcı görüntülenen alanlara bakarken kafasında belirlediği alanı rahatlıkla seçebilirdi ve gereksiz ekstra tıklamalara zorlanmazdı.

Unutmamalı ki minimum hamlede maksimum sonuç sunmak ve kullanıcı önündeki mümkün olan tüm engelleri kaldırmak gerek.

8 Şubat 2015 Pazar

Gmail Telefon Numarası Doğrulaması Kullanıcı Deneyimi

Gmail bilindiği üzere kullanıcı deneyimi (UX) konusunda öncü olan yazılım firmalarından biri. Ürünlerinin kullanışlılık performansındaki başarısından dolayı çoğu ilgili tarafından (biz dahil) takip ediliyor olması haksız bir ün değil. Ancak her zaman daha iyisi olabileceği gözlüğü ile baktığımızda küçük bir önerimizin olabileceğini fark ettik.


  1. Yedek telefon numarası ekleme bölümünde telefon numarası girişi doğrulaması düzgün çalışsa da kullanıcının, ülke kodu girişi ihtimaline karşı aksiyon senaryosu geliştirilmemiş. Yani +90 ile yapılan bir giriş için ülkenin Türkiye olduğu algılanabilir ve gerekli kontroller buna göre yapılabilir. Bu sayede uzun ülke bayrak listesi içerisinden kişinin ülkesini bulmaya çalışması zorlanmamış olur.
  2. Diğer bir kullanışlılık arttırımı da, kişinin bağlantı yaptığı Gmail hesabı kayıtlı ülke ve dil bilgileri de kullanılarak girişi yapılacak telefonun muhtemel ülke kodu varsayılan olarak getirilebilir.
  3. Kişinin Gmail'a kaydettiği ülke bilgilerinin doğru olmaması veya kayıttan farklı bir ülkenin telefonunu kullanıyor olması da ihtimal dahilinde olacaktır. Bu ihtimal için de, sayfaya bağlantı yapılan cihazın bağlandığı yer ve/veya cihazın dili algılanarak olası ülkelerin listede üst sıraya getirilmesi de mümkün kılınabilir.  Bu sayede de ülke bayrak listesi içerisinden seçilmesi daha kolay olacaktır.


ZamanAsimi.org Sitesi Kullanıcı Deneyimi (UX)

Türkiye Bankalar Birliği'nin hizmeti olan, bankalarda uzun süredir işlem görmemiş hesapların kontrol edilebildiği faydalı bir site.  www.zamanasimi.org

Bu site sayesinde uzun süredir hareket görmemiş hesapları sorgulayabiliyor ve unutmuş olduğunuz bir paranız var ise Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna aktarılmadan tespit etme şansınız oluyor. Ancak tabi biz banka hesaplarına değil, sayfanın kullanışlılığına odaklandık. Çünkü bu sayfa özellikle yaşı orta ve orta üzeri olanları ilgilendiriyor. Haliyle bilgisayar kullanım yetkinliği en temel düzey olan kullanıcılar düşünülerek tasarım yapılmalı.


  1. Zaman aşımı hesap sorgulama alanı sayfanın en başında olması daha uygun olurdu. Çünkü kullanıcıların sayfayı asıl ziyaret amaçları bu sorgulamayı yapmak. Konu hakkındaki duyuru ve detaylar sayfa sonuna da konulabilir çünkü bu bilgilerin ihtiyaç önceliği daha düşük. Mevcut durumda kullanıcı sayfaya girdiğinde sorgu giriş alanının tamamını göremezken sayfa içerisinde arama yapmaya zorlanmış olunuyor.
  2. Sayfanın mobil uyumluluk desteği olması iyi olurdu. Günümüzdeki tablet ve telefon ile girişlerin arttığı düşünülürse bu bir gereklilik de denebilir.
  3. Ad - Soyad bölümüne sayı, nokta, tire vb. girişi koruması mevcut değil. Kullanıcı hatalı giriş riskini azaltmak için bu faydalı olurdu. Örneğin o ile 0 klavyede çok yakın tuşlar ve sık yapılan bir hatadır.
  4. Hücreler arası tab ile geçiş sırasının kontrol edilmesinde fayda var. 'Ad - Soyad' hücresinden sonra 'Resimdeki kodu giriniz' hücresine geçiş yapılabilir. Şu an dördüncü hamlede ilgili hücreye geçilebiliyor. Bu özellik ile ileri düzey klavye kullanıcıları memnun edilebilirdi.
  5. 'Resimdeki kodu giriniz' hücresi ile kodun gösterildiği resim yan yana veya yakın şekilde konumlandırılabilirdi. Temel düzey bilgisayar kullanıcıların algılamaları açısından bu daha sağlıklı olurdu.
  6. 'Resimdeki kodu giriniz' hücresine giriş yapılması sonrası klavyeden 'Enter' tuşuna basılınca 'Ara' butonunu tetiklemesi de kullanışlılığı arttırabilirdi. Şu anki halinde kullanıcıyı mouse ile 'Ara' tuşuna basmak zorunda bırakıyor.
  7. Sayfa sonundaki mavi çubuk gözden kaçabiliyor. Arama sonuç tablosu satır sayısına göre dinamik çalışan bir şablon tasarımı faydalı olurdu. Şu anki halinde sayfa sonuna kadar inilmemişse ve mavi çubuk görüntülenmiyorsa, çıkan sonuç bilgilerinin sağ tarafa doğru detaylarının görünebileceği gözden kaçabiliyor. Çünkü çubuk görüntülenmediğinde fark edilmiyor.
  8. Sorgu sonucu çıkan liste tabloları genişliğe göre dinamik olabilirdi. Örnekte olduğu gibi Ad - Soyad alanına gereğinden fazla yer ayrılıyor. Halbuki isim boyutuna göre dinamik değişebilen bir alt yapıda olsaydı, aynı ekranda daha fazla bilgi görüntülenebilirdi. 
  9. Banka isimlerinde anlaşılabilir kısaltmalar yapılarak alan tasarrıfı sağlanabilirdi. Örneğin; 'Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş.' yerine 'T.C. Ziraat Bankası A.Ş.' olması, hem ekranda alan tasarrufu sağlayacaktır hem de kullanıcının daha rahat okuyup hızlı algılamasını mümkün kılacaktır.


"Bunları insan yiyecek, insan!"

Teknolojinin ne kadar hızlı geliştiği su götürmez bir gerçek. Bunu sadece büyüklerimizin "bizim çocukluğumuzda ..." diye başlayan hikayelerden değil bizzat kendi yaşadığımız süreçlerden biliyoruz. 

Tabi bu süreçleri yaşarken sıkıntılar da bir o kadar çok olabiliyor. Ürünler geliştikçe bu gelişime ve değişime ayak uydurmak da bir o kadar ihtiyaç haline geliyor. Ancak üreticilerin atlayabildiği bir şey var ki o da tasarıma kullanıcı gözünden değil, üreticinin kendi gözünden bakarak tasarım yapması. Fakat bilindiği üzere bir ürün ne kadar mükemmel olursa olsun kullanılabilir değilse al çöpe at!

Cem Yılmaz bir reklam filminde konuyu ne güzel de özetliyor: 



Fikir, bir tasarımın ilk adımıysa empati de ikinci adımı olsa gerek. Sonuçta 'bunları insan yiyecek insan!". 

Sanat Kimin İçindir?

Sanat sanat için midir yoksa halk için mi? 

Bu konunun tartışılmaya devam edeceği muhakkak. Çünkü sorunun tek bir doğru yanıtı yok. Ancak bir doğru var ki o da bakış açımızın ne olduğu, sorulara yanıt veriş şeklimizi belirliyor. Bakış açımızın şekli ve sınırları da, ne kadar objektif bakabildiğimiz ve ne kadar empati yapabildiğimizden geçiyor. Hal böyle olunca sanatın ne için olduğu sorusunun yanıtı, kendimizi nerede konumlandırıyorsak o yönde şekilleniyor. 

Sanat ve halk konularında onca üstat varken elbet bu tartışmaya girmek doğru olmaz. Çünkü bilgi olmadan fikir yürütmek kuru gürültüden öteye gitmez. Bu konularda da biliyorum demek de; yürek ister, ömür ister. O yüzden biz sadece yazılım alanında yapılanların nasıl daha çok halk için, yani kullanıcı dostu olabileceğini inceleyeceğiz, paylaşacağız. Bunu yaparken UX yani kullanıcı deneyimi açısından bakacağız ve çeşitli test yöntemlerini kullanacağız.



Amacımızın bağcıyı dövmek değil üzüm yemek ve yedirmek olduğunun altını çizmeli. Bu yüzden paylaşımların hiç biri hiç bir kişi yada kurumu kötülemek yada karalamak değildir. Aksine daha iyiye yönelmek için geri bildirim yapmaktır. Bunun yanı sıra yazılım tasarımı ile ilgilenenlerle tecrübe paylaşımında bulunmak, Türkiye'deki yazılım tasarımlarının kullanışlılık kalitesinin arttırılmasına bir nebze katkı sağlamak da arzumuzdur. Özlemimiz Türkiye'nin uluslar arası alanda yazılım kullanışlılığı kalite çıtasının yükselmesi, Türkiye'nin ihtiyaçlarını daha iyi karşılaması ve ihracatta koşmasıdır. Bu da ancak bu konudaki bilgi ve paylaşımın artması ile sağlanabilir düşüncesindeyiz.

Bilginin de sevgi gibi paylaştıkça büyüdüğüne inanıyor, sizleri de yorumlarınız ve önerileriniz ile bu paylaşımı büyütmeye davet ediyoruz!